Ayrılık Sözleri ve Ayrılık Mesajları sayfasında bulunmaktasınız. Siz de En Güzel Ayrılık ile İlgili Sözler ekleyebilir, arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Ne uzundur unutuş, ah ne kısadır ayrılık.
Sonra ne oluyor biliyor musun ?
Geçiyor.
Bir zamanlar uğruna dünyayı karşına alabileceğin insan, yabancılaşıyor sana..
Adım adım uzaklaşıyorsun..
Bir an geliyor bir şeyler kırılıyor içinde. Bir şeyler dökülüyor..
Birini kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin yeter.
Bir gün benden şikayet ettiğin ne varsa özleyeceksin.
Vazgeçersin bazen, sevmediğinden değil, yorulduğundan.
Bir hoşçakala sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım.
Öyle bi öldünki içimde, kıyamette bile dirilemeyeceksin.
Oyun bitti! Sevildiğini gördün, şimdi unutulduğunu izle.
Gidişin canımı yaksa da devam et çünkü yürüyüşüne hastayım.
Bir gidişi asla tek kişi hazırlamaz. Biri iter, diğeri gider.
Ayrılık dilinden ne olur sanki, sen gittin ellere ben de ölüme.
Bir ölme biçimidir hasret! Yar yüzünün olmadığı, bu yeryüzünde.
Sensizliğe yelken açtı gözlerim, sensizlik oldu yeni dertlerim.
Giderek daha çok seviyorum seni demişti. O yüzden gitti demek ki.
Ayrı kalmak çok kötü bi şeydir. Özlüyor mu, unutuyor mu bilemzsin.
Bir yere kadar üzülmek bir yerden sonra vazgeçmeyi bilmek gerekir.
Ölüm gibidir ayrılık. O yüzden bekleme gidenleri, ölüler dirilmez.
Elveda dercesine bakan gözlerine; Eyvallah dercesine çeker giderim.
Dokunamadığın birini özlüyorsan, özlediğin kalbine dokunmuş çoktan.
İki insan ayrılırken, şefkatli konuşan taraf âşık olmayan taraftır.
Yalnızlık hep güzeldir. Ama şu sensizlik yok mu, gel canımı al diyor.
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.
Ne güzel olurdu ayrılık olmasaydı, aklıma geldiğinde gözlerim dolmasaydı.
Seni asilce sevdim, yerli yersiz tartışmalar yetmez seni benden ayırmaya.
En büyük hayali sana sarılmak olan bi insanı nasıl bu kadar kırabiliyosun?
Hayattaki en acı olay; Merhaba diyen ellerin, elveda diyerek ayrılmasıdır.
Bana unut diyorsun, mademki unutmak o kadar kolay sen onu unut ve bana dön.
Dünya’nın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Dudakların titriyordu sevgili, hoşçakal deyişinle ilk kez adam öldürür gibi.
Hiç bir ayrılık benim ecelime hükmedemez. Gelenle doğmadım ki gidenle öleyim.
“Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle.” – Can Yücel
Gidişinin hüznü gözlerimde, acısı yüreğimde kaldı, gel de dindir bu ızdırabı.
Okuduğum her romanda bir kahraman oldum. Ama en çok kendi hikâyemde yoruldum.
Bazen ayrılık canınızı o kadar acıtır ki hiç bir zaman yüreğinizden yok olmaz.
Gidiyorum hayatından, gözlerinin buğusunu, yüreğinin kokusunu aldım gidiyorum.
Kar taneleri gibi yaşıyoruz şu sıra, birbirimize değmeden. Ayrı ayrı eriyerek!
Sen gittin artık yoksun ve boşuna yağıyor yağmur. Birlikte ıslanamayacağız ki.
Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak.
Bu bir ayrılık şarkısı, seninle kayboldu, yazmak kolay değil, duymaksa zor oldu.
Ben elindekilerin değerini kaybedince değil, değer verdiği için kaybedenlerdenim.
Canımı acıtan ne biliyor musun “Ben senin mutluluğunu istiyorum” dedi ve aldı gitti.
Gittin de ayrıldık mı sanıyorsun? Sen orda sigaranı yakarsın, külü benim içime düşer.
Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var. Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar.
Küçücük gözbebeğimden hayatıma girdin de, kocaman kalbimin neresine sığmadın da gittin?
Unutma! Nasıl sensizliği ben yaratmadımsa tadacağın bensizlikte benim eserim olmayacak.
Her şeyin öncesi ve sonrası yalan. Senden önce vardım belki ama senden sonra yokum inan.
“Hoşcakal” derken, düşünmek gerekir. Neyi? Hoşça kalabilecek miyim bunca şeyin ardından.
Ne kadar çok seversen o kadar çok gider. Ve ne kadar çok özlersen bir o kadar daha gider.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.
Gitmek istiyorsa, bırak gitsin! Aklı başka yerde olanın, bedeni yanında kalsın ister misin?
Bazen başını alıp gitmek istersin. Yalnızlığın hemen laf sokar. Gidecek yerin mi var sanki!
Ayrıldık işte her şey dilediğince olsun pişmanlık gözyaşlarına on numaralık gülüşüm koysun.
Ya bir gün karşılaştığımızda “Düşman” gibi değilde, “pişman” gibi bakarsak? Hiç Düşündün mü?
Kaldır kadehi ey sevgili; önce gelişine, sonra gidişine. Dibini bulunca gelmişine geçmişine!
Giderken ardına bakma, yakışır bir veda olsun. Hayatımı mahvettin ama güzel roldu helal olsun.
Yalanlarla dolu hayatında tek gerçeğin bendim. Gerçeklerle dolu hayatımda da tek yalan sendin.
Bu son gidişim bir daha dönmem, bu son sevişim bir daha sevmem, bu son şanstı bir daha ölemem.
Üstüne basarak söylemiştim seni seviyorum diye. Sen ise üstüme basa basa gitmeyi tercih ettin.
Ayrıldık işte mutlu ol sevgilim ben yine sensiz yaşamaya sen yine bensiz mutlu olmaya devam et.
Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın; Ama o zaman sen benim için herkes gibi olacaksın .!
Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; ‘git’, ne demekti sevgilim?
Şimdi yalnız yürüme zamanı. Unut gitsin her güzel anı. Ben sararım yalnız yaramı, sen git yaşlarım akmadan.
Hayat öyle bir noktaya getirir ki insanı, eskiden “hiç bitmesin” dediğin günlere, keşke hiç yaşamasaydım dersin.
Neleri alıp götürmedi ki benden ayrılık; kilometrelerce umut, tonlarca sevgi, taradığım saçları, sıktığım elleri.
Senin, çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara bere içinde olsun dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; Değmeyenlere yüreğimin değmiş olması.
Bir romandın okuyup da bitiremediğim, bir hayaldin yalvarıp da hükmedemediğim, bir sendin merhaba deyip elveda diyemediğim.
Ne olurdu biraz daha kalsan benimle öyle çok mutluyum inan seninle oyuncak misali oyna benimle seni unutmaya hazır değilim.
Gitmek istersin. Bazen gidemezsin. Her şey yolunda olsa bile. Her şeyin o olsa bile. Olmaz. Gitmen gerekse bile, Gidemezsin.
Gittin! Şimdi bir mevsim değil, bir hayat girdi aramıza. Ne sen dönebilirsin artık geriye, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Gitmek altı harfin yan yana gelmesi kadar basit olabilir sana göre ama gitmek diri diri yakmaktı tüm alfabeyi göz göre göre.
“Gelen bir şey katmaz artık bana, giden de hiçbir şey eksiltmez. Gel ya da gelme sevgili, artık hiç fark etmez.” – Cemal Safi
Sen sigara dumanın altında yana yana en sonunda kül oldun, sen kibritin hiç yanmayan ucundan birinin hayatından geçmiş oldun!
Ayrılığın acısını bende öğrendim. Ağlamayın, ben sizden de beterim. Eğer içinizde dertli yoksa ben dertliyim hepinize yeterim.
Hani verdiğin sözler, hani ellerin nerde? Hani huzur bulduğum, deniz gözlerin nerde? Hani sen hep benimdin? Şimdi nerdesin nerde?
Aşk bir kelebek gibidir, peşinden koştukça hep senden kaçar. En iyisi bırak uçsun, hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna konsun.
Bırakma beni sevdiğim, gidişine dayanamam! Hasret gözyaşlarımla kendimi avutamam, dönerim dersin ama kadere inanamam, bıraktığın anılarla ben sensiz yaşayamam!
Gidiyorsun.Umarım aldığın karar seni pişman etmez kendine. Umarım doğruya dosdoğru gidersin. Yanıldığını anladığın an geri dön. Seni buralarda bekliyor olacağım. Sadece çok gecikme. Belki yine buralar da olurum ama buralar eskisi kadar burası olur mu bilemem.
İşte gidiyorum, bir şey demeden, arkamı dönmeden, şikâyet etmeden. Hiç bir şey almadan, bir şey vermeden, yol ayrılmış, görmeden gidiyorum. Ne küslük var, ne pişmanlık kalbimde, yürüyorum sanki senin yanında, sesin uzaklaşır her bir adımda, ayak izim kalmadan gidiyorum.